
Medyada son dönemlerde önemli bir değişim yaşanıyor. Bu değişim bir anlamda Fransız ihtilalini andırıyor. İnsanlar medyanın kendilerine verdiği ile yetinmeyip, kendi medya araçlarını oluşturur oldu. Medya feodalitesine son vererek, medyada bir demokratikleşme sürecine doğru adımlar atılıyor. Tüketicilerin medya sürecine giderek dâhil olması belki Roma Katolik kilisesini değil ama şirketleri, pazarlama süreçlerinde reformlar yapmaya zorluyor. İngiltere’nin interaktif pazarlama alanında önde gelen ajanslarından GoViral’in Kurucusu Jimmy Maymann, Yürekli Training Conference Consulting tarafından düzenlenen MARKA 2008 Konferansı için Türkiye’ye geldi. Jimmy Maymann, medyada yaşanan bu köklü değişimi ve şirketlerin bu süreci nasıl yönetmesi gerektiği üzerine sorularımı yanıtladı.
Kitabınızın konseptlerinden olan ‘Medya Feodalitesi’ ve ‘Medya Youcracy’ hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?
Sosyal Metropol, değişen medya ortamı için seçilmiş metafordur. Şanghay, New York ve Sao Paolo’yu düşünün, her tür insan ve iletişimin mevcut olduğu merkezler, çok hızlı değişim gösteren, her sokak başında, saatte bir yeni dükkân açıldığını görebileceğiniz yerler. Kulağa Vahşi Batı gibi gelebilir ve eğer sizi doğru insanlara doğru noktalara götürecek yolu bilmiyorsanız, evet böyle olabilir. Kitabın amacı bunu daha az kaotik hale getirmek. İletişimin demokratikleşmesi kitabın temelinde yatıyor. Ana fikir, davranışlarda önemli değişiklikler gerektiren bu değişim ortamlarından yararlanmak. Kontrolü kaybetme isteği, dinlemeyi ve açılmayı, kaybetmeye hazır olmayı, öğrenmeyi ve yolunda ilerlerken uyum sağlamayı gerektiriyor. Bu artık aidiyetle ilgili bir şey değil, havuzdan yeni bilgiler almayla ilgili.
Başarılı viral kampanyaların arkasında hep güçlü markalar görüyoruz. Sizce bu markaların gücü müşterilerden veya bu etkiyi yaratmak isteyen markalardan mı geliyor?
Güçlü markalar belirli bir nedenden dolayı güçlüdür; eşsiz bir ürünleri, bağıntılı bir marka hikâyesi ya da her ikisinin kombinasyonuna sahiptirler. Eşsiz bir ürün; firmanın oluşturabileceği tek şeydir. Ancak bunu genellikle müşteri araştırmalarına dayanarak yaparlar. Örneğin; Apple cep telefonunu icat etmedi, ancak i-Phone’u takdim ederek cep telefonunun yepyeni bir kullanım şeklini sundu. Bugün bir yeni ürünü takdim ederken müşterileri anlamak oldukça önemlidir. İnternet ve Sosyal Medya artık müşterilerin zihinlerine girmeyi çok kolaylaştırdı. Önceden birçok odak gruplarla çalışmanız gerekirdi, ama bugün tüm bilgiyi internetten bulabilirsiniz. 7 / 24 açıktır ve insanlar markalardan dün akşamki futbol maçına kadar her şey hakkında konuşur, fikir ve görüş paylaşır. Sadece bilgiyi almanıza yardımcı olabilecek teknolojiye ihtiyacınız vardır.
Markalar, ürünler yaratır ve insanların ilgisini çekecek hikâyeler anlatırlar, ancak ürünleri ve markaları ateşleyen müşterilerdir. Çünkü demokratize edilmiş medya tarafından güçlendirilmişlerdir.
Dell Hell, doğru kanaat liderlerini tespit edemezseniz ve bunları tarafınıza çekmek için bir plan yapmazsanız her şeyin ne kadar kötüye gidebileceğinin çok iyi bir örneği. Dell bir kanaat liderini görmezden geldi ve bir sene sonunda 10 milyondan fazla negatif sayfa referansıyla karşı karşıya geldi. Her şey bir adam ve bloguyla başladı.
Kontrolü tüketicilere vermek şirketleri korkutuyor. Sizce bugünün dünyasında şirketler ellerindeki iletişim gücünü tüketicilere vermeye hazırlar mı?
Eğer şirketler değişen basın ortamına hazır değillerse biran önce hazırlanmaya başlasalar iyi olur. Çünkü değişim zaten başladı. Artık isteseler de istemeseler de kontrol onların elinde değil. Google’un CEO’su Eric Schmidt bir keresinde şöyle demişti: “İnternet, insanların kendisinin yaratıp da anlamadığı ilk şey, anarşi ile ilgili en büyük deneyimimiz.” Bunun gibi sözler, internetin getirdiği değişiklikleri ve fırsatları şu ana kadar en iyi anlamış olan bir şirketin başındaki adamdan geliyorsa, internetin dünyamıza getirdiği radikal değişikliklere kesin bir isim vermenin imkânsız olduğu açıktır. Modern başarılı online kampanyalardaki trend, bilgi ve karar verme sürecinin demokratikleştirmesi. Kalabalıkların aklı dediğimiz şey aslında bugün pazarlama faaliyetlerini başarılı kılan etkendir.
Beklenmedik sonuçlarla karşı karşıya kalmak anlamında, sizce kontrolü diğer tarafa geçirmek riskli bir durum mu? Bu sizce nasıl yönetilebilir?
Bu riskle değil kaçırılan fırsatlarla ilgili. İsteseniz de istemeseniz de tüketiciler markalarınız hakkında forumlarda ve bloglarda konuşuyorlar. Bugün medyayı tüketiciler kontrol ediyor. Sizde bu resimde yer almanın bir yolunu bulmalı ve küresel hedef kitleye sunmadan önce kampanyalarınızı nasıl bir ön teste tabi tutabileceğinizi bulmalısınız. David Ogilvy bir keresinde şöyle demişti: “Eğer insanları bir şey almaya ya da bir şey yapmaya ikna etmeye çalışıyorsanız bence onların düşünme lisanını kullanmalısınız.” Yeni bir pazarlama yaklaşımı edinilmesi gerekliliğinin en önemli nedeni insanların lisanının değişmiş olması. İnsanların lisanı bireysel, sözlü ve pasif bir deneyimden çıkıp kolektif ve işbirlikçi bir yapıya dönüştü. Onların da lisanını değiştirmeliyiz.
Başarılı viral kampanyaların sırları nelerdir? Yeni müşterileri nasıl halkla ilişkiler temsilcilerine dönüştürebilirsiniz?
Modern medya ortamında dolaşmak için içerik ve dağıtımın tüketicileri sürece dâhil etme yeteneğinizi nasıl etkilediğini anlamanız gerekir. İçerik açısından, temel konu büyük fikirlerden ayrılmamak ve içeriğin muhakkak bir şekil, form ya da taşıyıcı ile gelmediğini anlamak ve son olarak da içeriği erken aşamalarda geçerli hale getirmenin yollarını bulmaktır.
Dağıtım açısından odak noktası, aktivasyon planınızı konuyla ilgili hale getirebilmektir. Erişim ve sıklık da önemli konulardır ama sosyal ortamlar gerçek marka bağlılığını meydana getiren faktörlerdir. Kullanıcı açısından, odak noktası içerik ve bağlam, ve aktif olarak rol alma yeteneğidir çünkü aktif kullanıcılar çok daha üstün bir marka deneyimi sunarlar.
Pazarlamanın en büyük yanılgılarından birisi evrensel model fikridir. Yıllardır görsel medya üzerinden herkese aynı mesajı gönderebiliyorduk. Ama modern medya ortamında daha dikkatli plan yapmamız ve sosyal vatandaşın kalbine giden yolu bulmak için nüansları dikkate almamız gerekiyor. Bu nedenle sizi kesişme yolundan dikkat yoluna götürdük.
Bir viral kampanyanın ölçüm kriterleri nelerdir? Sadece kampanyanın ulaştığı hedef kitle midir önemli olan?
Erişim, konuyla ilgililik ve markaya bağlılık bugünün viral kampanyalarındaki temel performans ölçerlerdir. Geleneksel bin sayfalık görüntüleme maliyeti (CPM) modelinin tüketicileri ikna etmesinin giderek daha zorlaştığı günümüzde yeni yollar ve formatlar bulmalıyız. Tüm pazarlama kampanyalarının doğru ölçüm kriterleri olmalı ve doğru teknoloji platformunu kullanarak tüketiciler hakkında son derece net ve konuyla ilgili veri elde edebilirsiniz. Kaç kişi izledi, nerede izledi, bununla ne yaptılar, herhangi biriyle paylaştılar mı, bloglarına yazdılar mı, not verdiler mi vs. Yani bize kampanyanın tüketicinin dikkatini çekebilme ve nihayetinde farkındalık, beğeni ve satış oluşturabilme yeteneğini sunan tüm göstergeler gerekli.
Viral kampanyalarda kaçınılması gereken temel noktalar nelerdir?
Tüketiciler şu anda insanların bildiği ve bilmediği şekillerde marka deneyimlerini paylaşıyorlar. Muhteşem bilgi, hizmet ve yardım sunarak insanları mutlu kılın. Onlar da bunun karşılığında giderek daha şeffaf hale gelen bir ortamda temel sosyal kanıt sunacaklardır. İki yönlü iletişim için hazır değilseniz hiç girişmeyin.
İnternetteki kanallar ve mesajlar giderek artıyor. Bu bağlamda marka iletişiminde viral kampanyaların etkinliği hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Viral pazarlama sonuçları son derece iyi sunabilir çünkü bireysel seviyede takip edilebilir. Örnekler ve dış değerler kullanan geleneksel medyadan çok daha sofistikedir. Buna performans tabanlı metodu da eklediğinizde marka iletişiminde son derece etkili yeni bir yol haline gelmektedir.
Son zamanlarda gördüğünüz en etkili viral kampanya hangisi? Neden?
EA – Tiger Woods 09 – Walk On Water. Oyun tanıtımları genelde çok popüler olur çünkü internette aktif ve istekli dev bir oyuncu topluluğu var. Daha önce Halo, Battlefield ve Fifa Street’in çok iyi olduğunu gördük. Electronic Arts, bir fanın yanıtını kullanarak oyun tanıtımını hazırladı ve son derece başarılı oldu. Bu tanıtım, bir sene önce bir fanın YouTube’a koyduğu bir videoya yanıt. Video’da, fan, EA Sports Game Tiger Woods PGA Tour 08’de Tiger Woods karakterinin suyun üstünde durarak topu deliğe soktuğunu söyleyerek hataya dikkat çekiyor ve buna ‘İsa vuruşu’ diyor. EA ise bu videoya yanıt olarak bunun bir hata olmadığını Tiger Woods’un ‘o kadar iyi’ olduğunu söylüyor. Portland, Oregon’daki Wieden+Kennedy reklâm ajansı bu kampanyayı yaptı ve gerçek bir viral başarı elde edildi. Bir fanın gönderdiği videoya yanıt olarak yapılan bu oyun tanıtımı kullanıcıların Tiger Woods oyun toplumunun interaktif bir parçası olmasını sağlıyor. Video, yüklendikten sonraki 10 gün içinde 1,9 milyon kez görüntülendi.
Sizce markalar tarafından marka iletişimlerinde kullanılan en son viral kampanyaların ortak noktaları var mı?
Birkaç sene önce markalar viral pazarlamayı kullanmaya başladıklarında birçokları istediklerini elde etmek için komediden yararlanıyordu ama o zamandan beri piyasa çok gelişti. Şimdi birçok markanın farklı mesajlar verdiğini görüyoruz. Dove, ‘geleneksel’ olmayan viral kampanyaların ne kadar başarılı olabileceğinin iyi bir örneği.